NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
254 - (652) وحدثنا
أحمد بن
عبدالله بن
يونس. حدثنا
زهير. حدثنا
أبو إسحاق عن
أبي الأحوص.
سمعه منه عن عبدالله؛
أن النبي صلى
الله عليه
وسلم قال، لقوم
يتخلفون عن
الجمعة: "لقد هممت
أن آمر رجلا
يصلي بالناس.
ثم أحرق على
رجال
يتخلفون، عن
الجمعة،
بيوتهم".
{254}
Bize Ahmed b. Abdillah
b. Yunus rivayet etti. (Dediki): Bize Züheyr rivayet etti. (Dediki): Bize Ebu
İshak, Ebu'l-Ahvas'dan dinlemiş olmak üzere rivayet etti, o da Abdullah'dan
rivayet etmişki,
Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) Cum'aya gelmeyen bazı kimseler için:
«Vallahi içimden öyle
geldi ki, bir adama emredeyim de cemaata namazı kıldırsın! Sonra Cum'aya gelmeyen
bir takım adamların üzerlerine evlerini cayır cayır yakayım!» buyurmuşlar.
Diğer Tahric: Buhari
Ezan bahsinin iki yeri; Ebu Davud ile Nesai salat
AÇIKLAMA:
Hadis-i şerif muhtelif
lafızlarla rivayet olunmuşdur. Bunların bazılarında özürü olmadığı halde namaza
gelmeyenler tehdid edilmişdir.
Ebu Davud'un
rivayetinde :
«içimden öyle geldi
ki... Bir illetleri olmadığı halde namazı evlerinde kılan bazı kimselere
varayım da evlerini üzerlerine cayır cayır yakayım!» denilmiş; imam Ahmed b. Hanbel'in rivayetinde:
«Eğer evlerde
kadınlarla çocuklar olmasaydı yatsı namazı için ikaamet getirir ve gençlerime
emrederek bu evlerde bulunanları cayır cayır yaktırırdim!» buyurulmuşdur.
Taberani EI-Evsatdaki
rivayetde: «Şayet bir adam bir yemeğe izin verse ona gelirler, halbuki namaza
davet olunuyor da yine gelmiyorlar.» buyuruluyor.
Rivayetlerin
bazılarında yatsıya gelmeyenlerin; bazılarında Cum'aya gelmeyenlerin; bir
takımlarında da mutlak suretde namaza gelmeyenlerin evleri yakılmak
istenilmiştir. Bunların hepsi sahih olup aralarında hiç bir münafat yokdur.
Çünkü vak'anın ayrı ayrı zamanlarda müteaddid defalar geçmiş olması mümkündür.
Bu tehdid Cum'a namazına gelmeyenler hakkında zahirdir. Çünkü Cum'a namazında
cemaat şarttır. Diğer namazlar hakkında ise ihtilaf edilmişdir.
Beyhaki'nin beyanına
göre Cuma namazı ile cemaat kasdedilmişdir. Fakat bu iddia münakaşa mevzuu
olmuşdur. Çünkü Ebu Davud ile Taberani 'nin rivayetlerinde ravilerden Yezid b.
Cabir kendisine rivayet eden Yezid b. El-Esamm ile şöyle bir konuşma yaptığını
anlatmaktadır: «Yezid b. Esamm'a: Ya Eba Avf! Acaba Cum'a yımı kasdetti yoksa
başka namazı mı?» dedim, Yezid: Eğer Ebu Hureyre'yi bu hadisi Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den rivayet ederken işitmedimse kulaklarım sağır
olsun! Ebu Hureyre ne Cum'ayı andı ne de başkasını! cevabını verdi.»
Bundan anlaşılıyor ki
Ebu Hureyre hadisi Cum'a'dan başka namazlar hakkındadır. Babımızın Cum'a
hakkındaki hadisini Abdullah b. Mes'ud (Radiyallahu anh) rivayet etmiştir. O
müstakil bir hadisdir. Az yukarıda zikrettiğimiz gibi bu rivayetler biribirine
münafi değildir. Zira vak'alar ayrı ayrı geçmiş olabilirler.
Hadisin bir
rivayetinde: «Bunlardan biri yağlı bir kemik bulacağını bilse ona yani yatsı
namazına mutlaka gelirdi.» dcnilmişdir. Buhari'nin rivayetinde bu cümleye
ilaveten:
«Yahud iki güzel koyun
paçası.» buyurulmuşdur.
Bunlardan murad: «Bu
adamlar namaza geldikleri takdirde velev ki az olsun dünyevi bir menfaat
bulacaklarını bilseler cemaata gelirlerdi. Çünkü bunların düşündüğü dünya
menfaatidir. Ahiret nimetleri mukabilinde cemaata devam etmezler.» demektir.
«Ama onlarda neler
olduğunu bilseler...» ifadesinden murad; Yatsı ile sabah namazında ne derece
hayır ve sevap olduğunu bilseler, onlara sürünerek de olsa gelirlerdi;
demektir.